Bu film, aslında yüzlerce yıl öncesine dayanan, soylu vampirler ile eski köleleri olan Lycanslar arasındaki kan davasının kökenlerine odaklanan bir prequeldir. Prequel, derin tarihi ve fantastik ögeleriyle, izleyicileri olağanüstü bir yolculuğa çıkarıyor. Film, aristokratik vampirlerin ve Lycansların ırkları arasındaki bitmek bilmeyen savaşın ve nefretin nereden kaynaklandığını anlatıyor. Vampirlerin kurnaz, ayrıcalıklı yaşamlarını ve Lycansların karanlık, acımasız dünyasını keskin bir şekilde kontrast ediyor. Bir yandan vampirlerin yüksek sosyetesini, diğer yandan Lycansların hırslı, vahşi doğasını ve kaderlerini belirleyen mücadelelerini görüyoruz. Bu prequelde, her iki tarafın da acımasızlıkları ve hatalarıyla bu yüzyıllık düşmanlığın nasıl başladığını görüyoruz. Bu karmaşık ilişkiyi, dinamik karakterler ve viskiyi andıran karanlık bir atmosferle tasvir ediyor. İzlerken, bu ebedi çatışmanın sonuçları ve böylesine derin bir kinin oluşumu üzerinde derinlemesine düşünmeye zorlanıyorsunuz. İzleyicilere bu tür derin ve karmaşık hikayeleri sevdiren bir film.
