Hava yollarına ait bir uçağın pilotu, bozulan uçağında bulunan neredeyse tüm yolcularını kurtarmayı başarıyor, ancak sonuçta uçağın çöküşü kaçınılmaz oluyor. Bu trajik kaza sonrasında başlatılan soruşturmanın sonuçları ise oldukça rahatsız edici bir tablo sergiliyor.
Uçuş seyahati, birçok kişi için heyecan verici bir deneyimken, bu esrarengiz olayın ardından izleyiciler, pilotun soğukkanlılıkla yüzleştiği hayat ve ölümle ilgili seçimlerin dramını hissediyor. Hikaye, kahraman pilotun, mürettebatın ve yolcuların korku dolu anlarını, tekdüze bir uçuş rutini içerisinde beklenmedik bir şekilde patlak veren krizin ardından nasıl bir arada tutmaya çalıştıklarını ayrıntılarıyla ortaya koyuyor.
Ancak, kaza sonrası yürütülen teknik inceleme, pilotun kararları ve uygulamaları üzerine şüpheler uyandırıyor. Yolcularını kurtaran bu kahraman pilot, acaba trajediden tek veya birincil olarak sorumlu mu? Bu kafa karıştırıcı soru, izleyicilerin zihninde derin izler bırakıyor ve hikayenin gidişatını belirleyen ana element haline geliyor.
Yorumcu olarak, hikayenin kurgusu, gerilim ve dram dozajının mükemmel bir denge ile işlendiği, performansların ise hayli başarılı olduğunu belirtmek isterim. Sonuçta burada anlatılan hikaye, bir kahramanlık hikayesi mi yoksa trajik bir kabusun mu izdüşümü, izleyiciye bırakılmış bir soru olarak kalıyor. Bu yüzden, izleyiciyi düşündüren ve aynı zamanda duygusal bir yolculuğa çıkaran bu filmi kaçırmamanızı tavsiye ederim.
